Powered By Blogger

25 Nisan 2011 Pazartesi

Ankara Gezisi...

Şu iki fotoğrafa bakın da söyleyin, bu çifte bi bebiş gerekmiyo mu yani :))
 Elifçim Mavra'yı açın çok para kazanın da bebiş yapın heh heh
 sevgili Bülent in hazırladığı süper kahvaltı masasından kalanlar:)) hazır İpek uyurken saldırdım vallahi mamalara:))
Canım Murat abimin eşi Aysel abla ve şirineleri Nilüfer ve Başak...
 İyi ki pazar günü onlara gitmişiz yoksa ufaklıkları hiç göremezdik. Nerden bilebilirdim ertesi gün hastaneye yatacağını ufaklığımın.. neyse geçti bitti hepsi Murat abimin sayesinde. Tekrar çok ama çok teşekkür ederim sana Murat abi..
 Süper fotoğraf değil mi?? :)) Süper Selin abla vee İpektoş . Keşke daha çok fotoğraf çekebilseydik...
Bu fotoğrafta İpektoşun çok küçük olduğunu düşünüp onu kucağına almayan küçük dayımızın biraz daha butlansın da öyle kucağına alacağını söylediği an :))

Yazacak tonla şey var ama İpektoş uyandııı

22 Nisan 2011 Cuma

Elveda Hemanjiom

Yazacak tonla şey var... neler oldu neler...
Teşekkür edecek çok sevgili insanlar var.. kimden başlasam...
Peki bu yazacaklarımın hastane bölümünü ufaklığım ve ben ne zaman unutacağız...

Kısaca hemanjiomu anlatayım; annem yanımızdan ayrıldıktan iki gün sonra bir sabah birden bire bebişimin kafasının arkasında beliri verdi.Babişko sabah kalktığımızda Masalı kucağına aldı ve ben o anda çığlık attım o mor şişliği görünce. Doktorumuz Mert bey bunun bir tür hemanjiom olduğunu doğuştan olduğunu,zaman zaman doğduğu an değil de 8. yada 10. hafta da görülebileceğini söyledi. Bekliyeceğiz dedi. Kimisi çok büyür,kimisi 1 yaşına kadar küçülür dedi.

Fakat bir ay için de hızla büyüdü Masalın başının arkasındaki hemanjiom. Bu arada babişko ve ben takipteydik. Tabi ki asıl olay Doç. Dr. Murat Derbent in takibi  ve ilgisiyle son noktaya geldi.

Canım Murat abim ben senin hakkını nasıl ödeyeceğim?? Hiç hiç bilemiyorum vallahi... Nedersin birgün İpek Masal la sana gerçekten teşekkür etme fırsatımız olur mu???...Seni çook ama çook seviyoruz..

Pazartesi sabahı önce Murat abimin detaylıca yaptığı muayeneden kızımız pek iyi ile geçti. Oradan Murat abim bizi Prof. Dr. Faik Sarıalioğlu na yönlendirdi. Faik bey hemanjiomun hızla büyüdüğünü onaylayıp hemen tedaviye başlamayı uygun buldu.
Ben bize bir reçete yazar,15 gün sonra kontrole gelin der diye beklerken hoop hastaneye yatıyorsunuz demez mi doktor bey...
Uygulanacak olan tedavinin hangi vakalar üzerinde nasıl etki ettiğinin resimlerini gösterirken benim gözlerim dolmaya başlamıştı bile ama yine de şükürler ediyordum sevgili Tanrıma çünkü bu nedeni bilinmeyen rahatsızlığın tedavisi yakın geçmişte mucize eseri bulunmuştu ve şans benim kızıma da gülmüştü. Çünkü Türkiye de hala bu rahatsızlığı yanlış yöntemlerle tedavi etmeye çalışan doktorlar var. Hatta Murat abim olmasaydı kimbilir bizim başımıza neler gelirdi...

Prof.Dr.Faik Beyin anlattığına göre kalp rahatsızlığı ola bir hasta tedavi edilirken var olan hemanjiomunun da küçüldüğü tespit ediliyor ve anlaşılıyor ki tedavi esnasında verilen ilaçlardan biri hemanjiomun küçülmesine sebep oluyor. Böylece şans eseri hemanjiomun tedavisinde kullanılacak ilaç bulunmuş oluyor.Fakat tedavi başladığında ilk kırksekiz saat çok önemli ve kesinlikle hasta gözlem altında tutulmalı. Haliyle biz de apar topar hastaneye yattık kızımla birlikte.
Ben çok güçlü olduumu düşünüyordum. Babişko ve anneanne darmadağan olmuşlardı. Bizi o odada da bırakıp giderken suratlarında ki ifadeyi unutmayacağım... Ne yazık ki üstlendiğim görevin kolay olmadığını kızıma damar yolu açılırken fark ettim. Öyle çok ağladı ki... ağlamadı resmen can çekişti... o ağladı ben ağladım ve ben işte o gün anne oldum!!!

Bugüne kadar bana eeee anne oldun artık diyen herkese hatta pazar günü kuzenime dahi, ben henüz anne olmadım diyordum.
Doğruyu söylüyordum... amma ben pazartesi günü gerçekten anne oldum...

Yanlış anlamayın tüm hastane personeli süperdi sadece doğal olarak 3 aylık bir bebiş için yaşananlar biraz fazlaydı ve ürkütücüydü. Haliyle o da çok yıprandı ve korktu.
Bugüne kadar nerdeyse hiç ağlamamış olan bebişim,şaka değil hiiiiiç ağlamamış bebişim 3 aya yetecek kadar çok ağladı malesefki... vucuduna tonla zımbırtı yapıştırılırken ,o odadan bu odaya koşuşturup, o ulturasondan bu ulturasona girdiğinde ağlamaktan canı çıktı bebişimin,tabi benim de... damar yolu açmak dışında hiç biri acı veren şeyler değil di ama bir kez korktu ya ufaklığım, tüm gece uyanıp içli içli ağladı...

Yine de o katta daha ne hastalar vardı,ne küçük bebişler vardı off off.. bizimkisi onların yanında fasa fiso kalıyordu..acil şifalar diliyorum hepsine.. hele odayı beraber paylaştığımız Gamze hanım ve bebişi Ece Su, çook güçlüler maşallah inşallah en kısa zamanda iyileşir Ece Su...

Canım İpek Masalımın tedavisi evde sürüyor. berbat tatları olan üç ilaç içiyor sabah akşam. ilaçları zamanlarına göre şırıngalara ayarlıyorum sonra babişko ve ben bildiğimiz bütün şaklabanlıkları sabah ve akşam olmak üzere neredeyse bir saate yakın yapıp ilaçları yutması için dua ediyoruz ama malesefki son ilaca sırageldiğinde çoktan çığlıklar kopmaya başlamış oluyor off offf diyet falan yapmama gerek kalmadı o ağladıkça ben kilo veriyorum offff offf
Eve geldiğimizden beri kucağımda uyuyor ve sürekli sıçrayıp ağlayarak uanıyor bebişim... eve arkadaşlar geldiğinde hatta Niben ablasına bile yaptı bunu, yüzüne bakıp resmen korku çığlıkları ile karışık ağladı. sanırım yatar pozisyondayken yabancı birini görünce iğne falan mı yapacaklar sanıyor anlamadım ki... ama Murat abim bu travmayı yaşayacağını söylemişti...

Ne zaman unutacak tüm bu olanları acaba???

Ama yine de çok küçük olduğu için çok dert etmeden tekrar tekrar şükrediyorum...
Biliyorum paçaları erken sıvadım gibi görünse de  ben biliyorum ve inanıyorum ki tedavimiz başarılı olacak ve biz en kısa zamanda kurtulacağız hemanjiomdan .. hatta şimdiden küçüldü bile :)))

Yaniii ne diyoomuşuzzzz ELVADA HEMANJİİİİOMM :)))

10 Nisan 2011 Pazar

unuttum:))


işte yazımın altına eklemeyi unuttuğum fotoğraflar :))
ilk fotoğrafda herşey normal tören seyrediliyor...
ikinci fotoğrafta ise çığlık gelmeden önce ki hazırlık,dudaklar bükülmüş, ağlamaya  1sn kaldı alarmı :))

3 ay yaşındayız

Resimde de görüldüğü üzere nazar koruması altındayız :))
Bu fikri takip ettiğim bloglardan birinde görüp uygulamış bulunmaktayım. Uygulamaya karar verme sebebim geçende iş yerine gittiğimiz de bebişimi gören teyzelerden biri;
-ne güzel bir bebek doğurmuşsunnnn, ayyy nazar değmiş sana
demesi oldu...
anlamadım niye öyle dedi ama ??!!??
neysee ,koyduk işte nazar boncunu :)))))

bugün ayın onu.
yanii 3 ay 2 günlüğüz ve ilk defa sesli kahkahamızı attık :))
o ne muhteşem bir sesmiş öyle.... babişko ufaklığı sabaha kadar öyle güldürse zevkle dinlerdim o kahkahayı..
inşallah hayatı boyunca böyle güler kızım..

Altta göreceğiniz fotoğraf kızımızın ilk istiklal marşı deneyimidir. Kıbrısta her cuma askerler meydanda Atatürk heykelinin önünde tören yaparlar. Bando ufak bir konser verir,sonra istiklal marşı ve küçük bir geçit töreni..

Kızımız ,askeri bandonun küçük konserinin ardından istiklal marşını annesinin kucağında dinledi.Sonra askerlerin vatanın bölünmezliği ile ilgili attığı naraların ardından çığlığı bastı hem de ne çığlık :((( üüü
Aslında acemi anne o seslerin ufaklığı için biraz yüksek volümde olduğunu biliyodu ama...
needimm bile bile lades işte :(((
Komik olan kısmı tüm tantana bitti bizim ufaklık ondan sonra çığlığı bastı:))
Çok gürültülüydü o yüzden mi ağladı,okadar yeşiller içinde adamı bir arada gördüğü için mi ağladı bilemiyorum ama kalabalıktan 'yazııık korktu bebek' falan gibi sesler yükseliyodu onu duydum .
ne diim bilemiyorum,siz de bişi demeyin oldu mu ,çünkü ben ne diyeceğinizi biliyorum :((

6 Nisan 2011 Çarşamba

Baş parmak

Ne yapacağız bu parmak emme işini yaw :))
Uykuya geçmek için en az 20 dk. cak cik cok emiyoruz valla o baş parmağı.

kadriyee ;)


Canım Kadoşum yaa vaalla sen bitanesin ... bak gittin buralardan beni sensiz bıraktın ama bi şekilde etkilerin o güzel enerjin burada :)

Hemen yukardaki fotoğrafların manasını açıklamak istiyorum. Malesef ki ben bebişime bakarken arada kendine break isteyen annelerdenim. Öbür türlüsü beni biraz kasıyor. Fakat zaman zaman işler pek sizin istediğiniz gibi gitmediğinde ipekcik bir türlü uyumak istemediğinde ,bilinen tüm şarkılar tükendiğinde saçmalamalar insanı yormaya başladığında insan' acil durumlarda camı kırınız' butonuna ihtiyaç duyuyor.

İşteeee benim acil durum butonum bu lamba :)) kadoşumun yatak odası lambası :))

Kadoşum adadan giderken bir kısım eşyasını bana bırakmıştı. bu pek süslü güzel lambacık da onlardan biri. ben de onu yatak odama astım. Veeee ipek masal bebiş pek bi beğendi bu lambayı. ne zaman onu yatağımın üzerine bıraksam neredeyse yarıımmm saat , evet evet yarım saat olambaya bakarak oyalanıp gülücükler atuyor. bende bu sayede kollarımı dinlendirip kendime biraz vakit ayırabiliyorum. Hatta geçende ipekcik lambayla flört ederken ben dolabımda ki hangi kıyafetler üzerime oluyor diye denemeler yaptım. İpekcikde bir bana bir lambaya bakarak çığlıklar atıp durdu :)) süper diimiii

Teşekkürler Kadriyecimmmm...


Bu arada biz tatlı Berkemizin doğumgünün kutlayamamıştık. Gelecek sene doğumgününde yanında olabilmek dileğiyle....
MUTLU YILLAR BERKECİİİMMM,YENİ YAŞIN KUTLU OLSUUNN...

4 Nisan 2011 Pazartesi

bir fotoğraf daha

Şimardım:)) bir de kendi fotoğrafımı koyayım dedim. Hazır babişko evde ,banyomuzu yapmışız.fotoğrafımızı çeken var:))

yeni fotoğraflar...


İlk resim iş yerine babişkoyu ziyarete gittiğimiz zaman çekildi.İkinci resim ise cumartesi gezintisin de Gülru ablamızın çektiği fotoğraflardan biri...Nasıl ama ? :))

Ben bu gözler,yanaklar için ölürüm...

Anneanneciiiimmm...

                           Anneannecimm sakın unuttum sanma bende kutluyorum senin doğumgününü :))

                                      YENİ YAŞIN KUTLU OLSUN ANNEANNECİM
                                                        SENİ SEVİYOORUUMM
                                                                 İPEK MASAL

2 Nisan 2011 Cumartesi

kaka var mı??

Onca zaman yazamayınca birikti tabi yazacak şeyler. Artık zaman sırası biraz şaşmış bir şekilde hatırladıkça yazacağım geçmiş olayları.
Fakat önce en son haberi vermek isterim. Sevgili İpeğimiz önce tam 7 gün kakasını yapmadı. Hem de sadece anne sütüyle beslenmesine rağmen. Anlamadım gitti,iki güne bir ortalığı batıra batıra yapan kız gitti...Sorun beslenme aralarının uzayıp,beslenme süresini azaltmış olmasından mı ,yoksa benim yaptığım bir yanlıştan mı bilemiyorum,bilemiyorum... 7 günün sonunda fitille kakasını yaptı ufaklığım, sonra 5 gün daha yapmadı tam korkmaya başladım yapı verdi ogece. Aman bir mutluluk biz de bir mutluluk anlatamam :)) şimdi 2 gün oldu kaka yok bekliyoruz artık:))
Bu sırada babamız iş yerinden bir milyon defa arayıp 'kaka var mı ' diye soruyor. Ben hayır deyince telefonun diğer ucundan dudağının büküldüğünü görür gibi oluyorum.

Kanadımız kırık :((

Evet bu fotoğraf havaalanında çekildi. Ayın 8 i falandı sanırım. Bilemezsiniz ayrılmak ne zor oldu anneannemizden... o gece onu yolcu ettikten sonra eve dönmeyi başaramayıp arkadaşlara gittik,bir kanadımız kırık ... ne yapacağını bilmez acemi anne baba ööyle kala kalmıştık sudan çıkmış balık misali...

Ogece bebişin odasında ki bir kişilik yatağa zar zor sıkıştık karı koca. Çünkü babamız anneyle kızını bırakıp yalnız yatamadı,o da yanımızda olmak istedi. Tahmin ettiğiniz üzere ebatları hiç de küçük olmayan anne baba o gecenin sonunda hertarafı tutulmuş kalktı yeni güne :)) ama inatla o odada tıkış pıkış yatmaya birkaç gün daha devam ettik. Sonun daa pes edip tekrar bebişin yatağını odamıza taşıyıp kendi odamıza  geçtik ama asıl olay bebişimin mucize eseri annesine acıyıp anneanne gider gitmez uykularını 4 hatta 5 saate çıkarması oldu:)) ilaç gibi oldu vallahi ilaçççç :))

Bayan Yanak :))

ölüyorum ben bu yanaklar için ölüyorum :))
Aslında benim de bebekliğimde çekilmiş buna benzer bir fotoğrafım var. Annem ikisini yan yana koyabilmek için çekti bu fotoğrafı aslında:)) süper de oldu doğrusu :)) inşallah bir gün o fotoğrafıda buraya koyabilirim...

yuppiii bloguma kavuştumm

Yaşasın bloguma kavuştum yiiihuuuu :))

Ay pek bir kötü olmuştum bloglar kapatılınca. Yazacak tonla şey vardı... karmaşada unutuldu gitti.İlk ayların telaşından pek bir heyecanla yazmaya başladığım blogumdan başka bir yere de not etmek  aklıma gelmedi,aklıma geldiğinde de zaman olmadı.Ne yazık...

Neyse uzatmadan yakınmayı acil yazmaya ve resim yüklemeye başlamalıyım:))

Bu arada izlediğim tüm bloglara kavuşmuş olmaktan dolayı çook mutluyumm:))